Matematik ve Fizik üzerine...
Fizik ve matematik konularını öğrendiklerimiz doğrultusunda ele almaya çalıştık. Umarız ele alınan konular sizlere yardımcı olmuştur. Bize yorumlarınız ve yayınlamasını istediğiniz yazıları gönderirseniz memnun oluruz...
23 Ağustos 2012 Perşembe
Kozmolojide İzotropi
Bu başlık altında bir bütün olarak evrenin dinamiğini konu alan kozmoloji ile ilgili bir ön giriş yapacağız.Kozmolojinin matematiksel niteliği iki nedenden dolayı basittir.Birincisi büyük ölçeklerle uğraştığımızdan sadece kütleçekim kuvvetini hesaba katmak durumundayız.Diğer etkiler yani;elektromanyetik,,kuantum ve nükleer etkiler göz ardı edilmektedir.Diğer bir neden ise,yeterince büyük ölçeklerde evren iyi bir yaklaşıklıkla homojen ve izotropiktir.Bu Kopernik ilkesi,doğrudan bir manifoldun sahip olması gereken iki özelliğidir.Homojen ve izotropik.İzotropiyi şöyle tanımlayabiliriz,bir yüzeyde herhangi bir noktadan bakıldığında her taraf yönden bağımsız olarak aynı görünümdedir.Homojen olma özelliği ise geometrik yapının heryerde aynı olması durumudur.Yani uzayın metriği heryerde aynıdır.Bir uzay heryerde izotropik ise homojendir denir.Küresel bir yüzeyi düşünürsek bunu daha iyi canlandırabiliriz.Evrenin bir merkezi olmadığından heryerdeki gözlemci için evren aynı görünecektir.Şimdi bu basit önvarsayımlardan hareketle Einstein Alan Denklemlerini,izotropik ve homojen bir metrik(geometri)için çözülür.
İzometrik ve homojen bir metrik azami simetriye sahiptir.Burda uzay-zaman'dan değil sadece uzay kısmının homojen ve izotropik durumundan bahsedeceğiz,çünkü uzayımızın zamanla evrimleşmesini istiyoruz.Bunun için uzay kısmı küresel simetrik bir metrik olacak şekilde ayrıca belirli bir zamanın fonksiyonu ile çarpılarak sabit bir eğriliğide içinde barındırmasını istiyoruz,bunun nedeni izotropik ve homojen bir uzayda Eğrilik tensörü olan Riemann tensörü metrikle orantılı olmasıdır..
23 Mayıs 2012 Çarşamba
Termodinamiğin Birinci Yasası
İç enerji, cisme göre durgun bir referans sisteminden bakıldığında, mikroskobik bileşenlerinin -atom ve moleküller- hareketleriyle ilgili enerjilerinin toplamıdır. Bu tanımda, bir sistemin uzaydaki hareketinden kaynaklanan hacimsel kinetik enerjinin iç enerjiye etki etmediğini gösterir. İç enerji maddenin moleküllerinin ötele, dönme ve titreşim hareketleri ile moleküllerdeki potansiyel enerjisi ile moleküller arasındaki potansiyel enerjinin toplamıdır.
Isı, sistemle çevresi arasındaki sıcaklık farkından kaynaklanan ve sistemin sınırlarını geçen enerji transferi olarak tanımlanır. Bir cismi ısıtırsanız, bu cisimle temasta olan daha yüksek sıcaklıktaki çevresinden ona enerji aktarmış olursunuz.
Isı ve iç enerji kavramları arasındaki farkı görmek için, iş ve mekanik enerji arasındaki kavramları düşünelim. Bir sistem üzerine yapılan iş, sisteme çevresinden verilen enerji miktarının bir ölçüsüdür. Halbuki bir sistemin mekanik enerjisi hareketinin ve sistemin elemanlarının bağıl konumlarının bir sonucudur. Dolayısıyla, bir kişi bir sistem üzerinde iş yaparsa, kişiden sisteme enerji aktarımı yapılmıştır. Yani bir sisteme ve sistemden dışarı enerji transferi söz konusu olduğundan sadece sistem üzerine bir iş yapılabilir veya sistem bir iş yapabilir. Benzer şekilde, bir sistemin ısısı kavramının anlamı yoktur, ancak sıcaklık farkların nedeniyle bir enerji transferi söz konusu olduğunda, ısıdan söz edilir. Isı ve iş sistemin enerjisinin değiştirmenin iki yoludur.
Termodinamiğin Birinci Kanunu, enerji korunumu kanunun bir genellemesidir ve iç enerjideki muhtemel değişimleri de kapsar. Ayrıca, mikroskobik ve makroskobik nicelikler arasında ilişki kurar.
Sistem üzerine iş yaparak enerji değişiminde, sistemlerin makroskobik değişkenlerinde, yani basınç veya kuvvetin uygulama noktasında kayda değer bir değişme olur.
Isı yoluyla iç enerjinin değişimi, mikroskobik düzeydeki sistemin molekülleri arasındaki rastgele çarpışmalardan ileri gelen ısı transferidir.
Termodinamik bir sistemin bir ilk halden son hale Q birimlik ısı alış verişi yaparak ve sistem tarafından veya sistem üzerine W işi yapılarak geçtiğini farz edelim. Örneğin sistem, basınç ve hacmi Pi, Vi den Ps, Vs ye değişen bir gaz olsun. Eğer Q ve W nicelikleri, ilk ve son denge durumlarını birleştiren çeşitli yollar boyunca ölçülmüş ise görülür ki ilk ve son durumu birleştiren bütün yollar boyunca bulunan Q - W değeri aynıdır. Buradan, bir sistemin ilk ve son durum vasıtasıyla Q - W niceliğinin tamamen belirlenebilir olduğu sonucuna varırız.
Q - W niceliği bir sistemin iç enerjisindeki değişmedir. Q ve W nin her ikisi de yola bağlı olmasına rağmen, Q -W niceliği yoladan bağımsızdır. İç enerji fonksiyonu E(iç) şeklinde gösterirsek
dE(iç) = dQ - dW (Termodinamiğin birinci yasası) şeklinde yazılır.
26 Şubat 2012 Pazar
String Theory
23 Şubat 2012 Perşembe
Cartan's Structure Equations
Now we will dive into most elegant form of mathematical structure of our universe.
Major motivation of construction of structure equation is transformation of coordinate basis to non coordinate basis.We know from elementary physics only cartesian coordinate is orthogonal.Therefore we want build a framework that have orthogonal basis and independent from chosen coordinate frame.
To describe a mathematical framework that belong to physical phenomena one has to take a coordinate system and approach a description of experimental fact that valid every time and independend from where experments performed.From this consequences we want orthogonal basis and to be converted between different coordinates.Special relativity and General relativity are coordinate independent theories.And they are valid any referance frame.
Next chapter we will introduce basics of CSE.
25 Ekim 2011 Salı
Ölçüm teorisi
12 Ekim 2011 Çarşamba
Matematik için önerebileceğim kaynaklar
Halkalarda türev
1. GİRİŞ
Türetme ve halkaların yapısı arasındaki ilişki 50 yılı aşkın süredir birçok matematikçi tarafından çalışılmıştır. Edward Posner tarafından 1957 yılında yayınlanan asal halkalarda türetme üzerine makaleyle başlangıçta bulunulmuş ve günümüze kadar pek çok makale yayınlanmıştır. (Herstein I.N.; Bresar M.; Bell H.E.; Lanski C.; Lee T.K.; Nowicki A.;..)
Bu teorinin gelişimi sırasında türetme üzerine birçok soru düşünüldü;
Ÿ Türetmelerin çarpımı ve halkaların değişmeliliği üzerine Posner E. (1957); Ahmad M. (1977); Awtar R. (1973); Creedon T. (1998); Hangan M. (1991); Jensen D.W. (1995); Lanski C. (1987); Wang X.K (1994)… makaleleri yayınlanmıştır.
Ÿ Cebirsel türetmeler üzerine Amitsur S.A. (1957), Ayad M. Ve Ryckelynck P. (2002); Bell H.E. (2001); Bergen J. (1981); Bresar M. (1995); Lanski C. (1985)… makaleleri yayınlanmıştır.
Ÿ İntegral türetmeleri üzerine Amitsur S.A. (1957); Farkas D.R. (2000); Ferrero M. (1991); Nowicki A. (1987); Seidenberg A. (1966)… makaleleri yayınlanmıştır.
Ÿ Türetmelerin türleri üzerine Argaç N. (2001); Ashraf M. (2005); Beider K.I. (1999); Carini L. (1985); Chung L.O. (1985); Ferrero M. (2002); Jing W. (2003); Nakajima A. (2001)… makaleleri yayınlanmıştır.
Halkalarda türetme tanımı yapıldıktan sonra Jordan türetmesi, Lie türetmesi, ()- türetmesi, Jordan ()- türetmesi tanımları verilmiştir.
1991 yılında Bresar, genelleştirilmiş türetmeyi tanımlamış ve iki türetmenin bileşkesi ile ilgili bazı özellikleri genelleştirilmiş türetmelere taşımıştır. Bu çalışmayı Hvala (1998), Lee (1999) ve Lee ve Shiue (2001) gibi matematikçilerin çalışmaları takip etmiştir.
Edward Posner 1957 yılında bir asal halka ve d, R halkasının sıfırdan farklı bir türetmesi olmak üzere x elemanıdır R için [d(x),x] elemanıdır Z ise R halkasının değişmeli olduğunu ispatlamıştır. Daha sonra Lee R.H. ve arkadaşları 1981 yılında yayınladıkları makalesiyle aynı teoremi farklı ispatını vermiştir.
Herstein I.N. 1970 yılında R karakteristiği 2 den farklı bir asal halka ve [d(R),d(R)] alt kümesidir Z koşulunu sağlıyorsa R halkasının değişmeli olduğunu ispatlamıştır. Ayrıca Herstein I.N. makalesinde d(R) alt kümesidir Z koşulunu sağlıyorsa R halkasının değişmeli olduğunu ispat etmiştir (Herstein I.N. 1970).
Tezi Word olarak aşağıdaki linkten indirebilirsiniz.
http://hotfile.com/dl/132136460/2d671a7/halkalarda_trev.doc.html
Yorumlarınız için teşekkür ederim...